Yas söz konusu olduğunda bu durum her zaman sevilen birinin ölümüyle yaşanan duygu olarak adlandırılmaz. Bazen çok sevilen bir eşyanın kaybı, evli olan anne babanın boşanması (düzen ve aile kaybı), bir evcil hayvanın kaybolması yada ölümü, başka bir eve taşınma (düzen ve alışkanlıkların kaybı) çocukların en çok yaşadıkları yas konularıdır.
- Çocuklar da yetişkinler gibi hayal kırıklığı, korku, öfke, üzüntü, incinme ve kaybın getirdiği acı duygularını hissederler.
- Lakin onlar da yetişkinler gibi bu duyguları hissetmekten ve başkalarına göstermekten çekinirler. Hatta pek çok anne baba gizli gizli ağlamayı ve öfkelerini saklamayı seçerler.
- Bu durum çocukta kaygı yaratabilir. Yas tutmanın doğal ve normal bir iyileşme süreci olduğuna dair bir algı geliştirmesini engeller.
- Önemli olan çocuğu bu duygulardan korumak, yastan tamamen arındırmak değildir. Yas dönemlerinde en önemli yapılabilecek şey çocuğun bu duyguları taşıma kapasitesini artırmak ve başa çıkma becerilerini desteklemektir.
Peki bunu nasıl yapabilirsiniz?
- Kendi duygularınızı çocuklarınıza göstermekten çekinmeyin.
- Nasıl hissettiğinizi çocuğunuzla konuşabilirsiniz. Kendi deneyimlerinizi açık yüreklilikle paylaştığınız için çocuğunuza da nasıl hissettiğini, neler düşündüğünü sorabilirsiniz. Aklından geçen şeyleri paylaşmasına imkan tanımak onu kaygıdan uzaklaştırabilir.
- Size sarılmasına, ağlamasına olanak tanıyabilirsiniz.
- Eğer yoğun olarak yasın size getirdiği öfke ve suçluluk duygularını hissediyorsanız, depresif bir durumdaysanız çocuğunuzu olumsuz etkilememek adına bu konuda bir uzmandan destek almanızı öneririm.
Leave a Reply